Çin’de başlayarak dünyaya yayılan salgının durumu ülkemize ulaştığı andan itibaren ne yazık ki durum ciddi boyutlara gelmiştir. Özellikle yurt dışı girişlerinin ilk etapta kapatılmaması, sonrasında yurt dışı girişlerinin kapatılmış olmasına rağmen yurt dışında kalan öğrencilerin hala günümüzde dahi ülkeye giriş yapıyor olması, insanların kendi yasağını kendileri koymasını beklemek gibi kesin ve kati olmayan durumlar bu salgının hala Türkiye şartlarında ilerlemesine de vesile olmaktadır. Bu süreçte beslenme oldukça önemlidir.
[geo_ad]
Salgının ülke ekonomisi başta olmak üzere dünya ekonomisi üzerinde de ciddi olumsuz etkenleri olmuştur. Üretimin bazı noktalarda durma aşamasına gelmesi, fiyatların yükselmesine, salgının ciddi boyutlara ulaşacağı duyumunun alınması da insanların ihtiyacının dışında ürün alımına başlamasına neden olmuştur. Özellikle stokçuluk, ürün bulunamaması ve bulunan ürünlerin de ciddi oranda yüksek fiyatlar ile alıcı bulması kişilerin ekonomik bütçelerine ne yazık ki olumsuz yansımıştır. Bu krizin birtakım kişiler tarafından fırsata çevrilmeye çalışıldığı bir sektör bulunmaktadır. Bu da temizlik ve bebek ürünleri olmuştur. Dünyada stokçuluk her aşamada yapılmaktadır.
Örneğin Amerika’da salgın yayılması ile birlikte tuvalet kağıtları karaborsaya düşmüş ve hiçbir yerde tuvalet kağıdı bulunamaz halde olmuştur. Her ülkenin stokçuluğu farklıdır. Ülkemizde de bu durum ne yazık ki bebek ürünleri alanını vurmuştur. Bebek bezi, ıslak mendil, bebek maması, bebek katı gıdası, bebek ek gıdaları ve bebek aşıları başta olmak üzere bütün bebek ürünlerinde ürün bulamama, ürün fiyatı artışı ne yazık ki meydana gelmiştir. Hala böyle olunca da, mama ile beslenen ya da katı gıdcaya yeni geçmiş olan bebeklerin beslenmesinin aksamaması adına aileler ne yapmaları gerektiğini araştırmaya başlamıştır.
Bu yazımızda evden çıkamayan, evden markete gitmek amacı ile çıksa dahi bebekleri için gıda bulamayan kişilere özel olarak evde alternatif nelerin hazırlanabileceğine dair birtakım bilgilerin sunumu yapılmaktadır. Ayrıca hamilelerin de bu süreçte beslenme alışkanlıklarına ara vermeden, karantina günlerinde, ev içinde korunma günlerinde ne şekilde beslenmeleri gerektiği hakkında bilgi paylaşılacaktır. Hamilelere ve bebeklere özel karantina beslenme alışkanlığı isimli yazımızda sizler de kendiniz için bir beslenme alışkanlığı oluşturabilirsiniz.
Başlıklar
İzolasyon Sürecinde Bebek Beslenmesi
[geo_ad]
İzolasyon süreci, insanların evden dışarı çıkmadan, sosyal mesafeyi en aza indirgeyerek salgının önlenmesine yardımcı olmak için insani görevimizdir. İzolasyon sürecinde bebekler için de tıpkı yetişkinler gibi bağışıklık sistemini kuvvetli tutmak, korona virüsüne karşı önlemimizi almaya yetecektir. Bu süreçte bebeklerin beslenmeleri her ay ay değişim göstermektedir. Bilindiği üzere 0-2 yaş arası grup bebek olarak adlandırırlar. Ancak 0 aylık bir bebek ile 24 aylık bir bebeğin beslenme alışkanlığı farklılık göstermektedir.
En az 6 ay anne sütü vermek bağışıklık sistemi açısından önemli bir unsurdur. Ancak bazı bebekler 2 yaşına kadar emerken bazıları ise anne sütü almadan büyürler. Bu bebeklerin bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek amacı ile ek takviyelere ihtiyaç olmaktadır. Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda bebekler biberon maması ve anne sütü karışımını kendi beslenme saatlerine uygun olarak almalıdır. Doğduğu andan itibaren 2 saatte bir, 4 – 6 ay arası ise 4 saatte bir olacak şekilde biberon ile beslenmeleri kafidir.
Marketlerde Stok Bulunmaması Durumunda Bebeğinize Hazırlayabileceğiniz Yiyecekler
[geo_ad]
6 ayın sonunda bebek katı gıdalara geçmeye başlar. Burada anne sütü alanlar devam eder. Anne sütü almayan bebekler ise biberon mamasının yanında kaşık maması ve ek gıdalara geçiş ile tanışır. Ne yazık ki izolasyon süreci nedeni ile insanların eve kapanmadan önce marketlere giderek stok yapmaları ile birlikte en çok etkilenen kaşık maması ve biberon maması bulunamaması olmuştur. Normal şartlarda mama değişikliği yapmak bebekler için önerilmez. Ancak sürekli kullandığınız marka mamayı bulamamanız halinde farklı mama kullanmak da kriz anı için elzemdir. Kaşık maması bulamadığınız zaman evde kendi imkânlarınız ile çok kolay kaşık maması hazırlayabilirsiniz.
Meyve Püresi Hazırlama: Her türlü mevsim meyvelerini ve bir yemek kaşığı irmiği buharda pişirme yaparak, rondodan geçirebilir ve bebeğinize doyurucu bir ara öğün olarak meyve püresi hazırlayabilirsiniz.
Muhallebi Hazırlama: Muhallebi formlarında kaşık mamaları bulamadığınız zaman mısır nişastası, haşlanmış pirinç ve su ile ev muhallebisini kendiniz de bebeğinize hazırlayarak bir öğün oluşturabilirsiniz.
Yoğurt: 6. Aydan itibaren en iyi ek gıdaya geçiş ilk olarak yoğurt ile yapılmalıdır. Kimi hekimler 2 kimileri ise 3 yaşına kadar süt verilmesini önermez. Kemik gelişimini olumsuz yönde etkilediği için bu süreçte süt vermek yerine bir kase yoğurt vermek bebeğinizin günlük alması gereken proteini karşılayacaktır.
Kaşık Maması Hazırlama: Pirinç, pirinç unu, mevsim meyveleri, irmik, yulaf vb. tahıllar ile her gün bir tanesini kullanarak bunları buharda pişirip rondodan geçirerek her öğüne farklı kaşık mamasını kendiniz de hazırlayabilirsiniz.
Burada asıl amaç bebeğinizin aynı şeyleri yemesi yerine farklı öğünlerde farklı tatlar ile tanışmasını sağlamaktır. Yeşil yapraklı sebzelerin haşlanarak, mama formuna getirilmesi, günlük protein ihtiyacını karşılayacaktır. Bebeğinizin sürekli protein yerine dengeli şekilde protein – karbonhidrat ve yağ dengesini koruyarak buna uygun eşit dağılımlar şeklinde beslenmesi, bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahip olmasını her açıdan kolaylaştırmaktadır.
Patlıcan, bakla, bal, inek veya keçi sütü 2 yaşına kadar bebeklere verilmemesi gereken gıdalardır. Korona günlerinde ev gıdaları ağırlıklı beslenme sağlarken bebekler için beslenme diyetine uyum sağlamakta fayda bulunmaktadır. ayrıca bebeğinizin bu süreçte alerji sıkıntıları da ortaya çıkabilir. Her yeni annenin bildiği üzere gıda alerjisinde üç gün kuralını uygulamak da sizleri alerji konusunda kendi teşhisinizi koymanıza yardımcı olacaktır.
İzolasyon Sürecinde Hamile Beslenmesi
[geo_ad]
Gebelerin özellikle bu süreçte kendilerine daha fazla dikkat etmeleri gerekmektedir. Yapılan araştırmalar hamile bayanların amniyo sıvısının bebeği koruduğunu göstermektedir. Bu nedenle korona testi pozitif çıkan bir hamilenin dahi anne karnındaki bebeğine bu hastalığı bulaştırması mümkün değildir. Anne adayının bu süreçte virüse yakalanmaması adına bağışıklık sistemini kuvvetlendirici tarzda beslenmesi oldukça önemlidir.
İzolasyon sürecinde anne adayının ev içerisinde kendi sporunu yapabilmesi, günlük hayatına devam edebilmesi ve bu süreçte stres seviyesini en aza indirgemesi gerekir. Bu durum işin fiziksel ve psikolojik boyutu ile ilgilidir. Peki anne adayı izolasyon sürecinde nasıl ve ne şartlarda beslenme sağlamalıdır?
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki ülkemizde sokağa çıkma yasağı uygulanmamaktadır. Anne adaylarının markete ya da gıda alımına yönelik herhangi bir alışveriş yapabilmesi mümkün olmaktadır. Bunu yaparken stok yapmamaya çalışması ve ihtiyacı kadarını alabilmesi diğer kişilerin de sağlıklı beslenmesi açısından önem arz etmektedir.
İzolasyon Sürecinde Bol Su Tüketimi Önemli
[geo_ad]
Hamilelerin beslenme sürecinde çok sık su tüketmeleri gerekir. Özellikle virüste bağışıklık sistemini güçlü tutmak ve bu virüse yakalanma oranını azaltabilmek adına uzmanların görüşü de günlük 2 litre su içilmesi olmuştur. Zaten hamilelik sürecinde amniyo sıvısının azalmaması açısından günlük 2 litre su içilmesi de kadın doğum doktorları açısından önem arz etmektedir. Su cildi tazeler, bebeğin yaşamsal fonksiyonlarını canlı tutar.
Anne adaylarının protein ağırlıklı beslenmesi de büyük önem taşımaktadır. Bu beslenme şeklini izolasyon sürecine göre uyarlayacak olursak, et ürünleri, tahıl ürünleri, baklagiller ve sebzeleri sürece yayarak pişirmek hem evden çıkmanızı önleyecek hem de dengeli ve protein miktarını dağıtarak beslenmenize olanak tanıyacaktır.
Örneğin market ve pazar alışverişini yapmış bir anne adayının, sebzelerin ömrünü düşünerek, ilk üç gün sebze yemeği pişirmesi, ertesi üç gün et ürünlerini pişirmesi, baklagillerin bozulmadan kalması nedeni ile sonraki üç dört gün baklagil ve bakliyat ürünlerinin tüketilmesi evden dışarı çıkmama sürecini uzatır. Hem de eşit şekilde protein alımını destekler.
Hamilelerin özellikle yeşil yapraklı sebzeleri tüketmeleri bağışıklık sistemini güçlendirmeleri açısından büyük önem arz etmektedir. Renkli sebze ve meyvelerin her biri, virüs salgınından korunma konusunda oldukça önemlidir. Şeker insan vücudundaki bağışıklık sistemini düşürmektedir. Un ve nişasta yükünden, meyve suyundan, şekerli her türlü yiyecek ve içecekten uzak durmak oldukça önemlidir. Meyve suları aşırı şeker yüklemesi yaptığı için hamilelerin bundan uzak durması önemlidir.
Yumurta, Yoğurt ve Bakliyat Önemli
Yumurta yoğurt ve bakliyat ağırlıklı bir beslenme sistemi her zaman hamilelerin beslenme diyetinde önemli ölçüde sağlamaları gereken bir denge olmalıdır. Normal zamanlarda sebze, meyve ve protein odaklı beslenme diyeti uygulamak önemli iken korona günlerinde bu beslenme stiline ağırlık vermek ve her hamile bayanın kendi beslenme diyetini bu çerçevede şekillendirmesi de oldukça önemlidir. Ciddi oranda ve doğru oranda bir protein ihtiyacını karşılamak beraberinde yağ ihtiyacını da getirdiği için bu beslenme diyetinde ekstra bir yağ ekleme yapmaya gerek bulunmamaktadır.
Hamile bayanların sebze seçimlerinde ise, sülfür açısından zengin besinleri tercih etmesi önemlidir. Sülfür de renkli yapraklı sebzelerde bulunur. Turp, lahana, roka, ıspanak, yeşil soğan ve yeşil sarımsak, tere ve karnabaharda bulunmaktadır. Bu besinler vitamin ve mineral içermesinin yanında ekstra olarak antioksidan ve polifenol da içermektedir. Bu da hamile nanelerin bağışıklık sistemini güçlendirme konusunda oldukça faydalı bir beslenme düzeni oluşturmaktadır.
Önerilen Yazı: Bebeklere Kilo Aldıran Sağlıklı Yiyecekler: 1 Ayda 3 KİLO!
“Hamilelere ve Bebeklere Özel Karantina Beslenme Alışkanlığı” üzerine 2 yorum